Merhaba,
Benim ismim Esma. Şu an 8 aylık olan Rudi isminde erkek bir Golden Retriever köpeğim var. Rudi bizim ilk köpeğimiz. Daha önce bir köpek beslememiştik ve ülkemizdeki “köpekler bahçede beslenir, evi korumaya yarar” şeklinde özetlenebilecek genel anlayış sonucu, evde köpekle yaşamak hakkında aslında hiçbir fikrimiz yoktu. Ancak hayvanları çok seviyorduk ve sanırım, sadece severek Rudi’nin filmlerde izlediğimiz muhteşem köpeklere benzeyeceğini umuyorduk.
Böylece Rudi bizim ailemizin bir parçası oldu. Kısa sürede, evin kurallarını Rudi’ye benimsetmekte zorlandığımızı, Rudi’yi gezdirmenin ise daha da zor olduğunu gördük. Rudi henüz bir yavruydu ve her şeyi incelemek, şehrin tehlikelerinden habersiz şekilde her yere gitmek, evde ya da yolda bulduğu şeylerin hepsini ağzına alıp yemek veya parçalamak istiyordu.
Ülkemizde, “köpeklere altı aydan sonra eğitim çiftliğine gönderilerek eğitim aldırılır” şeklinde genel bir kanaat var. Ama ben eğitimin benim yanımda verilmesini ve bunun mümkün olan en kısa sürede olmasını istiyordum. Böylece Rintintin ile tanıştık.
Rintintin ile ilgili olarak öncelikle şunu söylemek istiyorum. Kesinlikle köpekleri çok seviyorlar ve işlerini severek yapıyorlar.
Köpeklerin doğal ihtiyaçlarını, sürü psikolojilerini, onların bizi nasıl sürüleri olarak gördüklerini, uyumlu bir yaşam için bizim o sürünün lideri şeklinde hareket etmemiz gerektiğini ve bunun sevgiyle nasıl yapılabileceğini Rintintin’den öğrendim. Şu an köpeklerle ilgili okuduğum ya da seyrettiğim materyallerin hepsine bu temel bakış açısıyla bakıyorum. Eğitim sonrasında da, karşılaştığım yeni durumlarla ilgili Rintintin’i arayıp bilgi ve görüşlerine başvurduğum çok oldu. Her defasında içtenlikle yardımcı olmaya çalıştılar.
Ayrıca, Rintintin’in eğitim sürecine, sadece parayı ödeyen “insan”ın gözüyle değil, köpeği de gözeterek baktığını, her iki tarafın da ihtiyaçlarını aynı potada eritmeye çalıştığını söylemek isterim. Yani size köpeğinizin her gün ihtiyaç molasına değil yürüyüşe çıkarılması gerektiğini, diğer köpeklerle sosyalleşmesinin önemini, onun da hisleri ve hakları olduğunu anlatmaktan çekinmiyorlar.
Biz eğitim sonrasında, bayramda tatile giderken Rudi’yi bir hafta süreyle Rintintin’e bıraktık. Bu hizmeti, köpeklere kafessiz bir ev ortamı sundukları için Rintintin’den almayı uygun gördük. Tatil süresince, Facebook’tan her gün köpeklerin neler yaptığına ilişkin bir sürü fotoğraf yayınladıkları gibi, köpeğimi ilk defa bırakmış olmanın bende yarattığı sıkıntıyı hissederek akşamları bana ayrıca bilgi verdiler.
Bazen diğer köpek sahipleriyle konuştuğumda insanlar bana ilk olarak fiyatı soruyorlar. Sonra da “ama daha hesaplısı var” diyorlar. Ancak konuşmanın devamında, nedense daha hesaplı eğitim seçimlerinde, köpeklerin sahiplerine gösterilmeden, iyi ya da kötü olduğunu bilmedikleri bir davranış metoduyla eğitildiğini ve daha hesaplı pansiyon seçimlerinde, köpeklerin tel bir kafese ve karanlık bir odaya kapatıldığını öğreniyorum.
Diğer insanların köpekleriyle arasında nasıl bir bağ kurduğunu ya da köpeklerine ne gözle baktıklarını tabii ki bilemem. Şok tasması kullanan da var, köpeğini döven de var, hayvanın kendisi ve ailesi dışındaki herkese hırsız ya da katil gözüyle bakmasını isteyen de var. Biz Rudi’den sadece sevgi bekliyoruz. O bizim ailemizin bir parçası ve farklı türden canlılar olarak aynı dili konuşmamıza yardımcı oldukları için Rintintin’e gerçekten teşekkür ederim ve köpeğini ailesinin bir üyesi olarak gören herkese de Rintintin’i samimiyetle öneririm.
Esma Didem Türkeş Senem